
Mehmet Ece (Tosun), Nizip’te yaşayan, emekçi bir ailenin tek çocuğuydu. Bu nedenle daha çok genç yasta Nizip’te iş sahalarına giderek ailesinin ekonomik gereksinmelerini karşılamak için çalışmak zorundaydı.
Mehmet Ece, yine çok genç yaşlarda devrimci siyasetle ilgiliyken, o zamanlar Kürdistan Devrimcileri veya Ulusal Kurtuluşçu Devrimciler olarak adlandırılan, Kürt Özgürlük Hareketi saflarında yer aldı.
Devrimci Proleter disiplini kendi kişiliginde ve faaiyetlerinde sonuna kadar uygulayan Mehmet Ece, toprak işçileri ve fabrika işçileri arasında yürütülen örgütleme ve propağanda faaliyetlere aktif olarak katıldı. Ve o zamanlar belli başlı işçi merkezlerinden biri olan Nizip’te, sabun fabrikasmda ve diğer iş alanlarında çalışan Kurdistan’lı işçilere sınıfsal ve ulusal devrimci bilinci götürmede ve gericiliğin etkilerini kırmada onemli örgütsel sorumluluk üstlendi.
Mehmet, kısa bir sürede ve genç yaşta olmasına rağmen Niziplilerin, sevip saydığı bir devrimci önder durumuna geldi.
Bütün bunlarla beraber, düşmanın da gözüne batmakta ve hedef haline gelmekte de gecikmedi.
Mehmet Ece; 28 Agustos 1978 günü Nizip’te Ülkü Ocaklarından bir gurup faşist tarafından yolu üzerine pusu kurularak katledildi.
Mehmet Ece’nin şehadeti üzerinden, Nizip’te, faşistlere ve sömürgeci ajanlara karşı uzun ve amansız bir eylemlilikler süreci başlatıldı.
Ve, hem Mehmet’in intikamı çok fazlasıyla alındı, hem de Nizip’te faşistlere karşı verilen mücadeleyi çok daha fazla büyüttü ve Nizip faşistlerden temizlenmiş oldu.
Mehmet’in şehadeti ve sonrasında geliştirilen devrimci eylemlilikler, o güne kadar sessiz olan ve mücadeleden uzak duran birçok kişininde mücadeleye katılmasını sağladı.
Büylece’, o yıllarda Nizip yöresi, yurtsever ve devrimci bir alan haline geldi.


