Gündem GuncelKadinToplum

Barış Anneleri Konferansı’na İmralı’dan Mesaj: Özgür Kadın Bilinciniz Ve Kimliğinizle Mücadele  Edin 

Barış Anneleri’nin, “Dayîk pêşengên civaka demokratîk û aşîtîyek mayînde ne” şiarıyla ÇandAmed Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdiği konferans, Önder Apo’nun mesajının okunmasının ardından konuşmalarla sürüyor. 

Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, yaşamını yitiren anneleri anarak, konferansın barışa vesile olmasını diledi. Ardından Rojava’daki Barış Anneleri’nin konferansa gönderdiği  videolu mesaj izlenildi. Mesajda, “Rojava’da ki Barış Anneleri olarak bütün Bakur’daki Barış Annelerini selamlıyoruz, kutluyoruz. Bu konferansın barışa, özgürlüğe, çözüme vesilesi olmasını diliyoruz. Bakur ve Rojava’daki anneleri bir araya getirmesini diliyoruz. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüne vesile olmasını diliyoruz” diye belirtildi

TJA’lı Hülya Alökmen de, “Bu süreçte her şeyden önce Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz, bu isteğimizden de geri adım atmıyoruz. Barış ve Demokratik Toplumu inşa edebilecek olanlar annelerdir, kadınlardır. Özgürlük yolu hem zorlu hem de uzun. Bu zorluk içinde hem kararlı hem heyecanlı hem de büyük bir coşkuyla bu ülkeye barışı getireceğiz. Çocuklarımız, kadınlarımız, gençlerimiz için özgür, birlik içinde bir gelecek inşa edeceğiz” diye konuştu.

Arajntin’den Plaza De Mayo annelerinin gönderdikleri mesajda ise şunlar belirtildi: “Plaza De Mayo Anneleri olarak, Barış Anneleri’ne sevgilerimizi gönderiyoruz. Bir daha katliamların yaşanmaması için mücadelemiz hakikat ve özgürlük için. Bizim yapmamız gereken sessiz kalmamak. Hissettiklerimizi, bildiğimizi, öğrendiğimizi söylemeye ihtiyaç var.” 

Mazlum Doğan’ın kardeşi Serap Mutlu Doğan’ın, Barış Anneleri’ni selamladığı ve konferansı kutladığı mesajında “Anneler geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor” denildi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan da, “Biz kimseye zulüm etmedik, biz kimsenin dilini yasaklamadık, kimsenin ırkını inkar etmedik. Biz halkların kardeşliği dedik, anadilimizi istemek doğal dedik. Birlikte yaşayabiliriz dedik. Siz özgür yaşam için öncü oldunuz. Emeğiniz öyle bir şey yaptı ki, Kürt olmayan annelerde, ‘Kürt annesi de Türk annesi de ağlamasın’ diyorlar. Sizin ciğeriniz 3-4 defa yandı, bir kerede değil. Ama siz yine de, ‘Bizim ciğerimiz yandı başkasının ki yanmasın’ dediniz. Siz, ‘Mücadelemiz birlikte yaşam için’ dediniz. Kimsenin bundan korkmaması gerekiyor. Bugün tüm Kürdistan’da ciğeri yanmış anneler çözüm istiyor, birlikte yaşam istiyor.

27 yıldır geri adım atmadı. 50 yılda bu sürece getirdi. Bugün zaman bu çağrıya sahip çıkma zamanı. Kendimizi sıkma zamanı, büyük bir ittifak oluşturma zamanı. Bugün zaman el tutma zamanı. 27 yıldır tecrit altında olan Sayın Öcalan’ın omuzundaki sorumluluğu paylaşmamız gerekiyor. Onun yolunu, kendi yolumuzu; barış, özgür yaşam hasreti çekenlerin yolunu açmamız gerekiyor” dedi.

Kürt Kadın Birliği Platformu’dan Sultan Yaray ise şunları belirtti: “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan herkese büyük bir yol gösterdi. Artık annelerimizin  barış ısrarını görsünler, Kürt Halk Önderi’nin başlattığı süreci ciddi bir şekilde ele alsınlar. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı bir an önce fiziki özgürlüğüne kavuştursunlar. Sayın Öcalan, tüm zorlu koşullara rağmen hiçbir zaman barış isteğinden vazgeçmedi. Onun gücü barışın, özgürlüğün yolu oldu” dedi.

Konferansa gönderilen mesajların okunmasının ardından konferans basına kapalı sürüyor. 

ÖNDER APO’DAN MESAJ 

Önder Apo, Barış Anneleri Meclisi tarafından Amed’de gerçekleştirilen konferansa yazılı bir mesaj sundu

Önder Apo’nun mesajı şöyle: “Ben, en çok annemden öğrendim. Hayatın gerçeğini, sabrı ama en çok da onurlu dik duruşu… Bu onur ve dik duruşun sahibi olan Barış Annelerini selamlıyor konferansınıza başarılar diliyorum. 

Kadınlar nasıl istiyorsa öyle yaşamalı ama özgür yaşama da cesaret etmeleri gerekir. Kadınlara saygımın bir gereği olarak ‘özgürlük düşüncede başlamalı’ ilkesini esas aldım.

ANNELİK VE ÖZGÜR KADIN KİMLİĞİ VE BİLİNCİNİZLE MÜCADELE ETMELİSİNİZ 

Barış mücadelesinin en ön saflarında yer alan ve yaşamı savunan barış anneleri olarak her zaman barış ve özgürlük mücadelemizin en ön saflarında yer aldınız. Tabi ki anneler olarak mücadelemizdeki yeriniz tartışılmazdır. Ancak geleneksel toplumun kadına dayattığı anne olmak eş olmak durumunu aşmanın önemli olduğuna inanıyorum. Sizler annelik kimliğiniz yanında aynı zamanda özgür kadın kimliği ve bilincinizle mücadele etmelisiniz. 

SORUNSALLIKTAN ÇIKMANIN YOLU DEMOKRATİK KOMÜNAL YAŞAM

İlk anacıl toplumun çıktığı bu coğrafya aynı zamanda ilk toplumsal sorun ve çelişkilerin de çıktığı mekandır. İlk toplumsal sorun ve çelişki kadını köleleştirmesi ile başlamıştır. Kadının köleleştirilmesi ile toplumun köleleştirilmesi at başı gider. Bilinenin aksine köleleşme, devletin ortaya çıkması ile değil kadının köleleştirmesi ile başlamıştır.  Gelişen bu çelişki ve toplumsal sorun bugün yaşadığımız sorunların kaynağını oluşturmaktadır.

Bu sorunsallıktan çıkmanın yolu demokratik komünal bir yaşamı hep birlikte inşa etmektir. 

27 Şubat’ta başlattığımız Barış ve Demokratik Toplum çağrısı kadın hareketine, Barış Annelerine de görev ve sorumluluk yüklüyor. Yeni bir dönem başlıyor. Demokratik komünal sisteme dayalı sosyalist bir yaşamı örgütlemek barış ile mümkün olacaktır. Bu vesile ile tüm Barış Annelerimizi selamlıyor çalışmalarında başarılar diliyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu